Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Denizli Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısında konuştu

Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Denizli teşkilatımızın kıymetli mensupları, saygıdeğer hanımefendiler, sevgili gençler, istikbalimizn teminatı bu gençlik varya evellallah bu gençlik, 14 Mayıs’ta sandıkları patlatacak.

Şu kızımıza bakın ne güzel yazmış ‘Paradan 6 sıfırı attık, masadan da atacağız’ diye, maşallah maşallah! Bunlar adaylık için yakında sandalye kapmaca da oynar. Rabbim gayretinizi ziyade etsin. Allah sizlerden razı olsun. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Denizli’nin tüm güzel insanlarına sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Ticaret, turizm, tarımın, vefatın şehri Denizli’de bulunmaktan, sizlerle hasret gidermekten memnuniyet duyuyorum. Maşallah bugün Denizli yine muhteşemdi. Gittiğimiz her yerde Denizli’nin güzel insanların sevgisine bizzat şahit olduk. 29 Ekim Bulvarı’nı dolduran vatandaşlarımızın coşkusu gerçekten görülmeye değerdi. Deniz Tekstil’de kadınlarımızla yaptığımız buluşma bir başkaydı, çok güzeldi.

Deniz Tekstil’in tabii ki yönetim kurulu başkanı Deniz Hanım’ın orada gösterdiği ev sahipliği her şeye değerdi. Partim adına kendisine, babasına, özellikle çok çok teşekkür ediyorum. Şimdi de burada AK Parti’nin Denizli’deki uç beyleri, akıncıları olan siz teşkilat mensuplarımızla coşkulu bir iklimde beraberiz. Bu eserin ortaya koyanı olarak belediye başkanımız Osman kardeşimi kutluyorum, tebrik ediyorum.

Bir siyasetçi için 7’den 70’nin sevgisine mazhar olmak dünyadaki en büyük şeref payesidir. Denizli bu şekilde bize sahip çıktıkça önümüzü kimse kesemez. Denizli’nin duası, desteği bizimle olduğu müddetçe bizi kimse yıldıramaz. Allah’ın izniyle Türkiye’nin şahlanışını kimse engelleyemez. Ne diyor o güzel Denizli türküsünde; beyler bahçesinde gandiller yanar, gandilin şavkına bülbüller gonar, a canım, sürmelim palazım, alem sevdiğine böyle mi yanar? Biz de sizleri böyle seviyor, şehrimiz için gece gündüz demeden aşkla çalışıyoruz.

Denizli’de yeni eser ve hizmetlerle gereğini de yerine getiriyoruz. Bugün toplam tutarı 18 milyarı bulan yatırımı şehrimize kazandırmanın gururunu yaşadık. Sadece şu Honaz Tüneli var ya, bu tünel yıllar yılı beklenen şeldi. Biz Ferhatız, millet Şirin. İşte biz bu dağları delerek Şirin’e ulaştık, ulaşıyoruz. Onlar da gidiyor muslukları açıyorlar. Yaptıkları bir şey yok. ‘Bunun vatmanı, kaptanı yok mu’ haberleri yok. Yıllar yılı AK Partili iktidar kaptansız, vatmansız biz nice trenleri yola koyduk. Paris’in metrolarında adeta yukarıdan yağmurlar akıyor. Bizim şu anda elhamdülillah metromuz pırıl pırıl.

Kağıthane’den şu andan İstanbul Havalimanı’na açılışı yaptık. Metromuzu orada tüm dünya ile paylaştık. Gidin de görün. Metro nasıl yapılırmış öğrenin. Bugün de Honaz Tüneli ile Denizli’nin özellikle içindeki ulaşım sıkıntısını aşmış olduk çift tünelle. Denizli’deki yoğun, bereketli programımızın son durağı olan genişletilmiş il danışma toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bir dönem yol arkadaşlığı yaptığımız ebediyete uğramış kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kardeşlerimizin bizlere emaneti olan bayrağı Denizli ile birlikte tüm Türkiye ile yüceltmeyi sürdüreceğiz.

Milli bir hedef ve ülkü olarak belirlediğimiz Türkiye Yüzyılı vizyonu bu idealimizin bir remzidir. 85 milyonun tamamının ortak özlemi, hayali ve kızılelması olarak görüyoruz Türkiye Yüzyılı’nı. Barışın, refahın, adaletin, demokrasinin ve kalkınmanın yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı çekilen çilelerin boşa gitmediği, verilen mücadelelerin zaferle neticelendiğini göreceğimiz asır olacaktır.

Ekonomisi kriz girdabında sürüklenen ülkemizi her yıl ortalama yüzde 5 oranında büyüterek hamdolsun bugünlere hazırladık. Siyasi, diplomasi, askeri bakımından ülkemizin paçasından ne varsa hepsini tek tek ortadan kaldırdık. Yarım asır sonra IMF’e olan 23,5 milyar dolarlık borcumuzu tamamen kapatarak ekonomik bağımsızlığımızı biz tescilledik. Savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı yüzde 20’den aldık, şu anda yüzde 80’e çıkardık.

Şu anda savunma sanayinde yerli mi, yabancı mı? Evet yerli. Buraya geldik. İhracatımızı 36 milyar dolardan aldık, şimdi ihracatımızı 254 milyar dolara getirdik. Tüm bunlarla beraber sayısını 26’dan alıp 57’ye çıkardığımız hava limanlarımız var. Yollarımızı 28 bin kilometreye çıkardık.

Bütün bunlarla beraber otoyollarımızı 3 bin 633 kilometreye çıkardık. Tüneller, viyadükler, köprülerimizle istisnasız her ilimiz, ilçemizde inşa ettiğimiz 1 milyon 170 bin konutumuzla 81 vilayetimize kazandırdığımız millet bahçeleri, organize sanayi bölgelerimizle ekonomi, savunma, çevre, topluma ve insana dair tüm alanlarda hayata geçirdiğimiz muazzam projelerle Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu adım adım oluşturduk.

CHP ve ortakları bizleri engellemeye çalışırken biz insanımızın sıkıntılarını çözdük, Türkiye’yi dünya ile yarışacak imkanlara kavuşturduk. Eskiler ne derdi? Düt demeye dudak gerek! Türkiye bugün her alanda kendine güveniyor. Yedi düvele meydan okuyorsa sebebi sahip olduğu güçlü altyapıdır.

Bu iş desteksiz atmakla, ağzına geleni söylemekle, hesapsız kitapsız esip gürlemekle olmuyor. Eser ve hizmet siyasetinde yarışalım deyince kaçacak delik arıyorlar. Bu meydana çıkacaksınız, gücünüz ve yüreğiniz yetiyorsa hizmet kervanına katılacaksınız. Aksi takdirde avara kasnak gibi dönüp durmaya boş teneke gibi gürültü çıkartmaya devam edersiniz. AK Parti ile karşısındakilerin farkı bu kadar açık, bariz, nettir.

Atalarımız evvel refik badel tarik demişlerdir. Bir yolculukta önemli olan önce yoldaş sonra yoldur. Siyasetçi ancak kadrosu yol ve dava arkadaşları kadar güçlüdür. Bir ekip kendisine önderlik liderinin ufku ve vizyonu kadar uzak görüşlüdür. 20 sene yürüdüğümüz uzun, ince yolda işte bunu başardık. Sizler gibi sağlam, samimi, civanmert kardeşlerimin varlığı sayesinde önümüze çıkan her türlü badireyi aştık.

Rabbime şahsıma sizler gibi yol arkadaşları verdiği için binlerce kez hamd ediyorum. Rabbim aramızdaki muhabbet ve dayanışmayı daim eylesin diyorum. Kısır siyasi ihtirasları, günübirlik çıkarları uğruna bir araya gelenlerin taksimatta nasıl birbirine düştüklerini hepimiz ibretle takip ediyoruz.

Entrikanın, gürültünün, Bizans gibi taht kavgalarının ardı arkası kesilmiyor. Bunlar hangi koltuğa kimin oturacağına kavgasına tutuştular. Bizim karşımıza çıkarak er meydanında rekabet edecek bir isim dahi bulamıyorlar. Bir ara seçim tarihi kesinleşsin, daha sonra aday belli, yıpratmamak için açıklamıyoruz diyorlar.

Şimdi ise madem bizim adayımız yok Cumhur ittifakının da olmasın demeye getiriyorlar. Milletin karşısına isimle çıkmak yerine geçmişte söylediklerini inkar pahasına bize sataşıyorlar. Bizimle mücadeleye cesaret edemedikleri için 15 yıl önceki 367 vari hukuk skandalları ile önümüzü kesmeye gayret ediyorlar. Beceriksizlik, kifayetsizliklerini kabullenmek yerini her hafta yeni bir bahane üreterek kaçınılmaz akıbetini saklama yoluna gidiyorlar. Ama mızrağı çuvala sığdıramazlar.

Siyasi ayak oyunlarından medet ummak yerine 14 Mayıs’ta bizimle sandıkta yarışacak birini bulmaları bizim için hayırlı olacaktır. Bu kadarını beceremiyorlarsa ülkenin meselelerini çözmüş birisi olarak elbette kendilerine yardımcı olmaya çalışırız. Madem binalarına siyasi parti tabelası aşmışlar, bu kadarını bir zahmet yapsınlar.

Şaka bir yana karşımızdaki hazin manzara budur. Biz sözümüzü milletimize söylemeye, yönümüzü doğruya doğru dönmeye devam edeceğiz. Türkiye inşallah 14 Mayıs Pazar günü tarihinin en kritik seçimlerinden birini yaşayacaktır.

Uluslararası basın kuruluşları Türkiye’deki seçim süreçlerini gün be gün takip ediyorlar. Attıkları alçakça manşet, sinsi makalelerle kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyor. Bize niye saldırdıklarının elbette farkındayız. Daha düne kadar bu basın kuruluşlarını ağlama duvarına çevirenleri, Türkiye’yi şikayet için zemin olarak kullananları çok iyi biliyoruz. Aziz milletimiz de oynanan oyunu görüyor ve 14 Mayıs’ta bu emeryalist tetikçilere yeter demek için sabırsızlanıyor.

14 Mayıs’ta sandığa gittiğimizde kirli manşetleriyle Türk siyasetini dizayn etmek isteyenlere değil aynı zamanda icazeti yurt dışında arayan mandacılara da yeter söz milletindir diyeceğiz. İthal ekonomi komiserlerinden derman dilenen acizlere yeter söz milletin diyerek vereceğiz. Tehdit, şantaj, baskı ile gözümüzü korkutmaya çalışanlara yeter söz de, karar da, gelecek de milletin diyerek tepkimizi bir kez daha güçlü biçimde göstereceğiz. Önümüzde 104 gün, yani 3,5 ay var. Yarın seçim olacakmış gibi çalışmamız, koşmamız, koşturmamız gerekiyor.

Bize oy versin vermesin her bir kardeşimize icraatımızı anlatacak, yapacaklarımız için desteğini isteyeceğiz. Geçmişteki tecrübelerimiz doğru üslupla yaklaştığımızda, gönlümüzü açtığımızda, hakkı ve hakikati konuştuğumuzda kalbini fethedemediğimiz hiçbir kimsenin olmadığını göstermiştir. Bizim nazarımızda sokaktaki her vatandaşımız ya partimize oy verecek olan ya da oy vermeye aday seçmendir.

Bizim siyaset anlayışımızda ötekileştirme, kutuplaştırma, inanç, tercih, kıyafet, meşrep veya siyasi görüşünden dolayı insanımızı hor hakir görmeye asla yer yoktur. Biz asla ayrımcılık yapmayız. Biz gerilime prim vermeyiz. Biz sukunetimizi, soğukkanlılığımızı bozamayız. Bugüne kadar hep kardeşliğin diliyle konuştuk. İnşallah bundan sonra 85 milyonun ebedi ve ezeli kardeşliğinin teminatı olduğunu sürdüreceğiz. Bu sene 6 milyonu aşkın gencimiz ilk defa sandık başına gidecek. 14 Mayıs seçimlerinde sandığın rengini gençlerin tercihi belirleyecek.”

Hibya Haber Ajansı

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu