Girişimci İnsan Kaynakları Derneği (GİDERİK) Başkanı Serkan Özada; geleceğin iş dünyasının, dünden ve bugünden çok farklı olacağına dikkat çekerek sektörlerin verimliliklerini artırmalarına, maliyetlerini azaltmalara, inovatif ve müşteri memnuniyetini yükseltmelerine olanak sağlayacak trendlere şirketlerin şimdiden uyum sağlaması gerektiğini söyledi.
İş dünyası ile iş arayanlar arasında köprü olan GİDERİK Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Özada, iş geleceğin iş hayatının trendlerinin ne olacağına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkan Özada, ilk kez 1765 yılında İngiliz mucit James Watt tarafından icat edilen buhar makinesi ve İngiltere’de tekstil alanında otomatik dokuma tezgahlarının yaygınlaşması ile başlayan makineleşme çağının tarım ve el sanatları (geleneksel) temelli üretim yöntemlerinden, modern ve akıllı üretim yöntemlerine geçişi ifade ettiğini hatırlattı. Üretim süreçlerindeki değişikliklerin, teknolojik ilerlemelerin bir taraftan sosyo-ekonomik değişimlere yol açarken, bir taraftan da üretim artışı ve verimliliği sağladığına dikkat çeken Başkan Özada, “Peki bu denli büyük değişim yaşanırken iş hayatı nasıl şekillenecekti? Geleceğin iş hayatının trendleri neler olacak?” diye sordu. Özellikle pandeminin sağlık etkilerinin minimize olduğu ve dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde, işlerin tanımının, çalışma şekillerinin, şirketlerin beklediği yetenek gereksinimlerinin, sürekli değişim ve dönüşüm göstermekte olduğuna vurgu yapan Başkan Özada, “Önümüzdeki sürece baktığımızda ‘iş süreçlerinin dijitalleşmesi, esnek işgücü piyasası, iş yaşam dengesi, kapsayıcılık, çeşitlilik, çok kültürlülük, yeşil şirket’ kavramlarının şirketler açısından daha da önem kazanacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Başkan Özada’nın değerlendirmesi şu başlıklar altında devam etti: “
TEKNOLOJİK GELİŞMELER
Gelecekte de değişime yön verecek olan Dijitalleşme, iş süreçlerinin otomatikleştirilmesi, veri analizi, yapay zekâ, bulut bilişim, nesnelerin interneti gibi teknolojilerin kullanımı ‘şirketlerin hızlı ve kusursuz karar alma süreçleri ile müşterilere daha iyi, daha hızlı ve daha kaliteli hizmet sunumu gerçekleştirmelerine yardımcı olacaktır.’ Çalışanların verimini daha da arttırmaya odaklanan bu süreçte yeni iş fırsatları doğarken bazı işler de tarihe karışacak. Dünya Ekonomik Formunun İşlerin Geleceği 2023 Raporunda önümüzdeki 5 yıllık süreçte yüzde 23’lük bir değişimle, 69 milyon yeni işin ortaya çıkacağı ancak 83 milyon işin kaybolacağı tahmininde bulunuluyor. Bunun anlamı ise yüzde 2’lik istihdam daralması.
ESNEK İŞGÜCÜ PİYASALARI
Pandemi döneminde belki zoraki tanıştığımız uzaktan çalışma ve esnek çalışma; iş süreçlerinde artan dijitalleşme ile olağan hale geliyor. Eğitim okuldan, alışveriş marketlerden dijitale taşınırken; işin sadece işyerlerinde yapılabileceği görüşü -internet ve uygun teknolojik ekipman yardımıyla- artık mekândan bağımsız şekilde yapılabileceğine evrilirken; iş dünyası zor da olsa bu konuda ikna olmaya başladı. Uzaktan çalışma, proje bazlı çalışma, serbest çalışma gibi esnek çalışma modellerinin genişlemesi; istihdamın önündeki coğrafi engelleri kaldırarak, yeteneklere erişimi kolaylaştıracak ve şirketlere maliyet avantajını da beraberinde getirecek. Esnek çalışma modelleri çalışanların iş yaşam dengesini kolaylaştırıcı rolüyle, çalışan verimliliği ve motivasyonuna da katkı sağlayacaktır.
ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK
Dijital Dönüşüm, küreselleşme, işgücü piyasalarının esnekleşmesi ile farklı kültür ve ülkelerden yetenekler (çalışanlar) şirketlerin çok kültürlülüğüne yol açacak. Şirketler için daha yaratıcı, daha yenilikçi ve yeni pazarlara açılımı kolaylaştıracak bu süreçte ‘çeşitlilik, kapsayıcılık, eşitlik’ şirket kültürünün en önemli parçalarını oluşturacaktır.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE SORUMLULUK
Yaşanan iklim krizi ile iş dünyası; iş süreçleri dahil olmak üzere ürün ve hizmetlerin çevresel etkilerini en aza indirecek iş modellerine yöneliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına, geri dönüşüme odaklanan, sürdürülebilir, çevre dostu yeşil şirketlerin sayısı da giderek artacak. (Örnek fosil yakıtlara bağlılığı azaltmak üzere elektrikli araçların yaygınlaşması, güneş enerjisinin kullanılması, karbon ayak izinin azaltılması…vs) Özellikle sosyal medya platformlarının daha sık kullanılması ile şirket algısı artık sadece şirketler tarafından yönetilemiyor. Toplumun genel ihtiyaçlarına duyarlı şirketlere yönelik olumlu tutum, sosyal sorumluluk projelerini içerleyen şirket anlayışını da beraberinde getiriyor. (Pandemi sırasında sağlık çalışanlarına donanım sağlama, su kaynakları, topluluklara bağış, eğitime erişim…vs)
ÇALIŞAN BAĞLILIĞI VE YETENEK YÖNETİMİ
Dünya Ekonomik Formunun İşlerin Geleceği 2023 Raporunda otomasyon, yapay zekâ, dijital dönüşüm odağında şirketlerin önündeki en önemli engellerden birini de piyasadaki mevcut yetkinliklerde ki eksiklikler oluşturuyor. Yeni teknolojilerin kullanımı ve yeni iş modelleri ile birlikte işletmelerin ihtiyaç duyduğu yetenekler de değişiyor. Mesleklerin %44’ünün temel yetkinliklerinde önümüzdeki 5 yıl içinde büyük bir değişim bekleniyor. Yeteneklere talebin arttığı ancak piyasada mevcut yeteneklerin eksikliği karşısında şirketlerin; ‘çalışanların eğitimlerine, gelişimlerine, becerilerini geliştirmelerine, yeniliklere uyum sağlamalarına ve kariyer ilerlemelerine’ daha fazla yatırım yapması öngörülüyor. Tabi yeni yeteneklere erişmek kadar çalışan sadakatini sağlayacak uygulamalarla çalışan bağlılığını da sağlamak gerekecek. ‘Çalışanların karar alma süreçlerine katılması, ödüllendirme, çalışanların gelişimini teşvik etmek, iletişim kanallarının açıklığı ve periyodik geri bildirim’ gibi uygulamalar çalışan bağlılığını arttırdığı gibi yeni yeteneklerin kazandırılması konusunda işveren markasını da güçlendirebilir.
VERİ YENİ PETROLDÜR
Veri, geleceğin petrolüdür. Şirketler iş süreçlerini anlamak, doğru ve hızlı kararlar almak, müşteri davranışlarını analiz ederek müşteri ihtiyaçlarına uygun ürün ve hizmeti planlamak üzere veriyi doğru kullanmak zorundadır. Veri analizi ve yönetimi işletmelerin verimliliğine doğrudan etki edecek güce sahip.”
HERKES İÇİN HEP BİRLİKTE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Başkan Özada, son olarak, “Otomasyon, Yapay Zekâ ve Dijital Dönüşüm bütün sektörlerde aynı oranda ve aynı şekilde ilerlemiyor. Bazı firmaların iş süreçlerini dijitalleştirmesi de tek başına yeterli değil. Finans, teknoloji, sağlık, eğitim, perakende ve lojistik sektöründe ağırlığını fark ettiren dijital dönüşüm; ancak ve ancak uluslararası kuruluşların, hükümetlerin, eğitim kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının, eğitim kurumlarının, iş dünyasının, toplumun topyekun dönüşüm ile mümkün olacaktır” diyerek açıklamasını tamamladı.
Kay: Acil haber / Yılmaz GENÇ