Toplumda en sık rastlanan sağlık şikayetlerinden birisi baş ağrısıdır. Stresli yaşam sürenlerde, kadınlarda ve altta yatan bir hastalığı bulunan kişilerde daha sık görülür. Baş ağrıları çeşitli nedenlerden kaynaklanır.
Bunlar; şöyle sıralanabilir:
-Aşırı yemekten sonra görülen veya açlıktan kaynaklanan baş ağrıları.
-Göz, kulak veya burun hastalıklarından kaynaklanan baş ağrıları.
-Ateşli hastalıkların neden olduğu baş ağrıları, gibi farklı sebeplere ait baş ağrıları
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Göz Hastalıkları bölümünden Uzman Dr. Önder Arslan, baş ağrısı çeken kişilerde göz hastalıkları ile ilgili bir sorun olma ihtimaline karşı dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekerek en sık görülen göz hastalıkları ve tedavileri hakkında bilgiler verdi.
Baş ağrısı pek çok hastalığın habercisi olabilir. Bu yüzden baş ağrısı ile başvuran hastalara multidisipliner yaklaşım şarttır. Sistemik muayenede göz kaynaklı sebepler mutlaka akılda bulundurulmalıdır. Devam eden baş ağrılarına rağmen göz kaynaklı sebepler araştırılmazsa, altta yatan göz hastalığının tanı ve tedavisinde gecikmeye neden olabilir. Bu nedenle hastanın mutlaka göz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi önem taşır.
Baş ağrısına neden olabilecek en sık göz hastalıkları şunlardır:
- Tedavi Edilmemiş Kırma Kusurları ( myopi, hipermetropi, astigmatizma)
Tedavi edilmemiş veya yeterli düzeltilmemiş kırma kusurları (miyopi, hipermetrop ve astigmatizma), gözden kaynaklanan baş ağrısının en önemli sebeplerindendir. Bu kırma kusurları hastada özellikle günün ilerleyen saatlerinde artış gösteren alın bölgesinde ağrı, yorgunluk, görme bulanıklaşması gibi şikayetlere neden olur. Bu hastaların gözlük, kontak lens, lazer ile tedavi edilmeleri gerekmektedir.
Glokom, göz içi basıncının yükselmesi sonucu görmeyi sağlayan optik sinirin incelmesi ile karakterize bir hastalıktır. En sık görülen açık açılı glokom ve daha az görülen kapalı açılı glokom olmak üzere iki türü vardır;
Açık açılı glokomda göz tansiyonu göz sinirinde incelmeye neden olacak düzeyde seyretmektedir. Ancak genellikle çok yüksek düzeylere çıkmadığı için hastalarda herhangi bir şikayete neden olmamaktadır. Bazı hastalarda künt başarısı olabilmektedir. Bu hastaların tanısı çoğu zaman rutin göz muayenesi sırasında konulmaktadır. Çoğunlukla geç tanı konulduğu için ilerlemiş göz siniri hasarına bağlı görme azalması, görme alanı daralması gelişmektedir. Tedavide göz damlaları, lazer tedavileri uygulanmaktadır. Bu tedavilere yanıt vermeyen hastalarda ameliyat (Trabekülektomi, implant yerleştirilmesi )gerekebilmektedir
Akut kapalı açılı glokomda göz tansiyonunda ani gelişen çok yüksek değerlerden dolayı şiddetli baş ağrısına eşlik eden bulanık görme, ışık hassasiyeti, mide bulantısı gibi şikayetler olmaktadır. Bu hastaların göz tansiyonu acil olarak serum(mannitol), damla, lazer tedavisiyle düşürülmeye çalışılmalıdır. Çünkü çok yüksek göz tansiyonu sebebiyle kısa sürede kalıcı görme kaybı yapabilmektedir.
Görmeyi sağlayan optik sinirin iltihaplanmasıdır. Göz arkasında özellikle göz hareketleri ile artan ağrı, görmede azalma, renkli görmede bozulma gibi şikayetler olmaktadır. Bu hastalar acil olarak altta yatan sebebin belirlenmesi ve tedavi için nöroloji bölümüne konsülte edilmelidir.
Göz küresinin büyük bölümünü kaplayan tabaka olan skleranın iltihaplanmasıdır. Gözde yoğun kızarıklık, göze dokunmayla artan şiddetli ağrı, sulanma, ışık hassasiyeti vardır. Bu rahatsızlık romatolojık hastalıklar başta olmak üzere bazı otoiümün hastalıklar ile birliktelik gösterebilir. Nonsteroid anti inflamatuar ilaçlar ve steroid içeren haplarla tedavi edilmektedir. (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)