Daha Verimli ve Yeşil Üretim İçin 10 Adımhaberi

İnsanlığın yaşanılabilir bir dünya için sürdürülebilir çözümlere odaklandığı günümüzde; sanayi verimliliğini odak noktasına alan Atlas Copco Kompresör Tekniği, uzun yıllardır somut uygulamalar ve öneriler sunuyor. 150 yıldır ürettiği çözümlerle ülkelere ve işletmelere değer katan Atlas Copco Kompresör Tekniği; büyük miktarda enerji tüketerek çevreyi etkileyen basınçlı hava üretimi, arıtımı ve dağıtımında tasarruf sağlayacak önerileri 10 adımda sunuyor.

İklim değişikliğine bağlı endişelerin her geçen gün arttığı günümüzde, sorumluluk bilinciyle hedeflerini belirleyen firmaların radarında daha verimli ve yeşil üretim yer alıyor. İklim değişikliğini yavaşlatmak için bilime dayalı sürdürülebilirlik hedeflerini merkezine koyan Atlas Copco Kompresör Tekniği de geniş ürün portföyüyle sanayide sürdürülebilir verimliliği desteklemeye devam ederken yeşil üretim önerileriyle de sektöre çözüm sunuyor.

Küresel ısınmanın dramatik etkilerini önlemek için alınması gereken aksiyonların yanı sıra Atlas Copco’nun geliştirdiği teknoloji ve ürünlerin iklim krizi üzerinde olumlu bir fark yaratmayı hedeflediğinin altını çizen Atlas Copco Kompresör Tekniği Ürün ve Pazarlama Müdürü Erdem Enç, geliştirdikleri inovatif çözümlerle firmalara yüzde 60’a kadar enerji verimliliği sağladıklarını belirtti. 

“Dünyanın önde gelen endüstri kuruluşlarından biri olarak, sürdürülebilir sanayi verimliliği en önemli konularımızdan biri. Bu noktada sektörlere ve üretim yapan firmalara da çok iş düşüyor. Özellikle basınçlı hava üretimi, büyük miktarda enerji tükettiği için hem şirketlerin kârlılığını hem de çevreyi etkiliyor. Ancak basınçlı hava üretimini daha ucuz ve daha çevre dostu hale getirmek için hızlıca ve sürdürülebilir bir şekilde alınabilecek önlemler mevcut” diyen Enç; basınçlı hava üretimi, arıtımı ve dağıtımındaki potansiyel tasarruf sağlayacak önerileri 10 adımda aktardı. 

1. İsrafı ortadan kaldırmaya odaklanın

Mevcut bir basınçlı hava sistemini genişletmeden, değiştirmeden veya iyileştirmeden önce, sistemin neden olduğu israfı ortadan kaldırmaya odaklanın. Yalnızca Amerika pazarında, uygun şekilde tasarlanmayan ve kullanılmayan hava sistemlerinin 1 milyar – 3,2 milyar dolar arasında bir enerji maliyeti israfına neden olduğu tahmin ediliyor. Bu da enerjinin çok fazla boşa harcandığı anlamına geliyor.  

2. Daha büyük hava tankı, karbon ayak izinizi azaltabilir 

Hava tankının ve boruların boyutu, enerji tüketimini doğrudan etkileyebilir. Hava tankları, hava kompresörlerinin çevrim süresini kısaltarak güvenilirliklerini artırıyor ve daha uzun ömürlü olmalarını sağlıyor. Daha büyük bir hava tankı veya borularda depolanan hava, kompresörlerinizin çalışma basıncı farkını, dolayısıyla da güç tüketiminizi ve karbon ayak izinizi azaltabilir.  

3. Hava saflığı seviyenizi öğrenin

İhtiyacınız olan hava saflığı seviyesini öğrenin. Aşırıya kaçmak istemeseniz de havanın uygun şekilde şartlandırılması önemlidir. Bu sayede yalnızca havanın kalitesi artmaz, aynı zamanda ekipmanınızın kullanım ömrü de artar. Bunun nedeni, havanın su buharı ve toz içermesidir. Hava sıkıştırıldığında, bu kirletici maddelerin yoğunluğu da artar ve ekipmanınızın korunabilmesi ve gerekli hava saflığının garanti edilebilmesi için filtrelenmesi gerekir.  

4. Hava ihtiyacınızı anlamak tasarruf sağlar 

Hava ihtiyacınızın anlaşılması, daha yeşil bir üretimin anahtarıdır. Hava ihtiyacınızı daha iyi anlayarak, bir sonraki kompresör yatırımınızda önemli miktarda para tasarrufu sağlayabilirsiniz. Ayrıca, bazı durumlarda farklı kompresör kullanımları en iyi çözüm olabilir. Değişen basınçlı hava hacmi gereksinimleri, basınçlı hava donanımınızın verimliliği üzerinde ciddi bir etkiye sahip olabilir.  

5. Yağsız teknolojiye geçmenin avantajları 

Yatırımları yapmadan önce, mevcut sisteminizi, ihtiyacınızı, debi düzeni gibi pek çok unsuru çok iyi bir şekilde kavramanız gerekir. En verimli hava ekipmanlarını, yüksek bir fiyat etiketi ile alabileceğiniz doğru olsa da bu ekipmanlar, premium ürünlerimiz de dahil olmak üzere, uzun vadede size para kazandıracak. Bu noktada, performansınıza olumlu katkı sağlayacak yağsız teknolojiye neden geçmeniz gerektiğini bilmelisiniz: Yağsız teknoloji, gelir kaybına neden olan ürün veya proses kirlenme riski ile karbon ayak izinizi azaltır. Yağ filtrelenmesine ilişkin gereksinimleri ortadan kaldırarak, daha az güç tüketen düşük basınçlı yağsız bir kompresör ve karbon ayak izinizi daha da azaltan enerji tasarruflu, sıkıştırma ısısı kullanan kurutucu kullanmanıza da imkân verir. Ayrıca; çöpe atılan veya atığa ayrılan filtre sayısını azaltarak, bakım maliyetini ve israfı düşürür. 

6. Doğru kontrol sistemi ile maksimum fayda

Doğru kompresörü seçtikten sonra, onu nasıl kontrol edeceğinizi düşünmeniz gerekir. Yalnızca ihtiyaçlarınıza uygun bir kontrol sistemi seçmeniz durumunda, sisteminizden en iyi şekilde faydalanabilir ve bu sayede elde ettiğiniz maksimum seviyedeki tasarrufun keyfini çıkarabilirsiniz.  İdeal bir sistemde, temel koşulu karşılayan sabit hızlı modellerin ve hava talebinde dalgalanmaların olduğu durumlarda, verimli bir şekilde çalışan VSD (sürücü) donanımlı kompresörlerin bir kombinasyonu kullanılır.  

7. Enerji verimliliği için akıllı ve merkezi bir kontrolcü kullanın

Birden fazla kompresör ve kurutucunun yer aldığı bir basınçlı hava sisteminde, en verimli makineler bile merkezi bir kontrolcü olmadan tam potansiyellerine ulaşamazlar. Bu durumda, enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmak ve karbon ayak izinizi azaltmak için farklı kompresör teknolojilerini ve kontrol türlerini içeren, akıllı ve merkezi bir kontrolcü kullanmalısınız.  

8. Pazar payınızı korumak için karbon ayak izinizi azaltın 

Basınçlı hava üretimi esnasında çok miktarda ısı açığa çıkar. Bir kompresörün kullandığı elektrik enerjisinin yüzde 90’ından fazlası, sıkıştırma ısısına dönüştürülür. Bu ısının boşa gitmesine izin vermeniz durumunda, kelimenin tam anlamıyla paranızın da yok olup gitmesine de izin vermiş olursunuz. Bu ısıyı israf etmek yerine yazın fabrikanızı soğutmak, kışın ise ısıtmak için ve hatta elektriğe dönüştürmek için bile kullanabilirsiniz. Bu üç yöntemden ısıdan ısıtmaya dönüşüm, yüzde 90 enerji geri kazanım oranıyla en verimli olanıdır. Isıdan soğutmaya, yüzde 60’lık bir geri kazanım oranı sağlanırken, ısıdan elektriğe yüzde 10’luk bir getiri sağlanır.  Pazar payını koruyabilmeniz veya sürdürülebilirlik standartları ile uyumlu olabilmeniz için er ya da geç karbon ayak izinizi azaltmanız gerekecek.

9. Sistemin bakımı ile enerji tasarrufu sağlayın 

Şirketlerin bakım işlemlerini, üretimi durduran külfetli bir iş olarak değil, enerji optimizasyon sisteminin temel bir bileşeni olarak görmeleri çok önemlidir. Sonuç olarak, bakımlı bir basınçlı hava sistemi, enerji tasarrufu sağlayarak bakım maliyetlerini fazlasıyla karşılayacaktır.  

10. Uzaktan izleme ile performansı optimize edin

Uzaktan izleme, kompresörünüze her zaman göz kulak olmanıza yardımcı olan son derece kullanışlı bir araç. Bulunduğunuz her yerden ekipmanınızın performansını optimize etmenizi ve olası sorunlar konusunda uyarı mesajları almanızı sağlar. Ayrıca, üretiminizin değil de enerji tüketiminizin artması durumunda, daha hızlı tepki vermenizi sağlar. İzleme sistemi size bunun nedenini veremeyecek olsa da sisteminizin hangi noktalarında verimsizlik olabileceğini araştırmanız gerektiğini gösterecek.  

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu