“İtibarsızlaştırılan Hemşirelik Mesleği Açlık Sınırına Mahkum Edildi!”

12 Mayıs Hemşireler Günü mesajında hemşirelere hak ettikleri değerin verilmemesi, hemşirelik mesleğinin her geçen gün itibar kaybetmesinin önünün açıldığını, hemşirelerin, ekonomik olarak adeta yok sayıldıklarını vurgulayan Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, yaklaşık 21 yıldır bu ülkeyi yöneten siyasi iktidarın ve siyasi iktidara yakın olan yetkili sendikanın, sorun çözeceği yerde sorunlar sürekli artırdığını belirtti. Doğruyol, sağlıkta şiddetin önünün kesilemediğini, artarak devam ettiğini, hemşirelerin itibarsızlaştırılarak, ekonomik olarak açlık sınırına mahkum edildiğini belirterek şunları söyledi: “Çözülmesi gereken pek çok sıkıntı mevcuttur. Birlik Sağlık Sen olarak her fırsatta dile getirdiğimiz sıkıntıların farkında olduğumuzu, çözülmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizi ifade ederek, baş tacımız olan tüm hemşirelerimizin hemşireler gününü kutlarız.” 

Sağlık Reformu Açıklaması

Uluslararası Hemşireler Günü Florance Nightingale’ in doğum günü olan 12 Mayıs tüm dünyada “hemşireler günü” ve 12-18 Mayıs haftası ise “hemşirelik haftası” olarak kutlanıyor. Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, hemşireler günü basın açıklamasında, “Yaşamımız süresince en önemli ihtiyaç sağlıklı olmaktır. Sağlık, hayatımızın her döneminde en temel ihtiyaçlarımızdan biridir. Bu ihtiyaca cevap veren en önemli meslek gruplarından biri de hemşireliktir. Hemşirelik; sevgisiyle, şefkatle, sabırla yapılan kutsal ve onurlu bir meslektir. Hemşirelik hizmetleri birey, aile ve toplum sağlığına yöneliktir. Hemşirelik hekimlik mesleğinden sonra, sağlıkla ilgili en eski meslektir. Hemşirelik; bireyin, ailenin, toplumun sağlığını korumak, yükseltmek, geliştirmek ve hastalık halinde iyileştirme amacına yönelik hizmetlerin; planlanması, örgütlenmesi, uygulanması, değerlendirilmesinden ve bu hizmetleri yerine getirecek kişilerin eğitiminden sorumlu, bilim ve sanattan oluşan bir meslektir. Sağlıklı bireyin sağlığını korumak, hastalıklı bireyi tedavi etmek ve acıyı dindirmektir. Hemşirelik, son derece yüksek ahlaki bir anlayış ve davranış temeli üzerine kurulmuş olan bir meslektir.  Hemşirelik, ekip işi olan sağlık hizmetleri sunumunun olmazsa olmazı ve en temel unsurlarındandır” dedi.

Covid-19 Hemşirelik Mesleğinin Önemini Gözler Önüne Serdi

Covid-19 pandemisinin hemşirelik mesleğinin ne kadar önemli bir meslek grubu olduğunu tüm dünya bir kez daha gösterdiğini belirten Doğruyol şunları söyledi: “Hemşireler salgınla mücadelede her daim ön saflarda bulunmuş ve salgın hastalığa maruz kalma ve hasta olma riskine rağmen hastalara hizmet etmişlerdir. Ancak; ülkemizde hemşirelerimize hak ettikleri değerin verilmemesi, hemşirelik mesleğinin her geçen gün itibar kaybetmesinin önünü açmaktadır. Ekip işi olan sağlık hizmetleri sunumunun olmazsa olmazlarından olman hemşirelerimizin, ekonomik olarak adeta yok sayılmaları, bu günün şartlarında Devlet Hastanelerimizde Doktorlarımızla maaşlarının kıyaslanmayacak derecede ve temizlik personellerimizden bile daha az maaş almaları garip ama gerçektir. Bugün bazı bakanlıklarda fazla personel görev yaparken, devlet hastanelerimizde, özellikle eğitim araştırma hastanelerimizde %25, %30 eksik hemşireyle görev yapan sağlık kurumlarımız, İtalya, Hollanda, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkelerde 100.000 nüfusa düşen hemşire sayısı 500 ile 1000 arasındayken, Türkiye’de  100.000 nüfusa yaklaşık 310 hemşirenin düşmesiyle, birçok ülkenin çok gerisinde kalmakta ve 3 hemşirenin yapacağı işi 1 hemşiremiz yapmaktadır” diye konuştu. 

Çok Sayıda Hemşirelik Okulu Açılması Nitelik Kaybına neden Oldu!

Hemşirelik mesleğiyle ilgili  iş gücü planlaması yapılmadan çok sayıda hemşirelik okulunun açılmasının meslekte nitelik kaybına sebep olduğuna dikkat çeken Doğruyol şunları söyledi: “Bugün,100 binden fazla hemşirelik mezunu gencimiz atama beklemektedir. Hastanelerdeki sözleşmeli yöneticilikle birlikte sağlık kurumlarının siyasallaşması, iktidar yanlısı sarı sendikaların idareciler üzerinden personele baskısı, uzun çalışma saatleri, fazla mesai, aşırı iş yükü pek çok hemşiremizin tükenmişlik sendromu yaşanmasını beraberinde getirmiştir. Hemşirelik yönetmeliğinde de tanımlanmış olan diyaliz hemşireliği, halk sağlığı hemşireliği, iş sağlığı hemşireliği vb. hemşireliğin özel alanlarının yok edilmesi, hemşirelik yasası ve yönetmeliğinin işler kılınmaması, mevzuatın hemşirelik yasa ve yönetmeliğine göre düzenlenmemesi, lisansüstü eğitimine rağmen, kurumlarda halen uzman hemşirelik kadrosunun olmaması, hemşirelerin insanca yaşamalarını sağlayan ücret politikalarının olmaması, İşyerlerimizde kreşlerin ya hiç olmaması ya da var olan bazı kreşlerin bile kapatılması, pek çok kurumda yaşanan koruyucu ekipman ve tıbbi malzeme sıkıntısı, genel olarak hastanelerde kalitesiz ve yetersiz yemek hizmetleri sonucunda  çalışma ortamında yeterli ve dengeli beslenmenin yeterince sağlanamaması,  sağlık çalışanlarına yönelik şiddet hemşirelerimizin yaşadığı sıkıntılardan bazılarıdır.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

 

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu